Sağlıklı olmak güzel olmaktır

Sağlıklı olmak güzel olmaktır. Herkes sana bir şey söylüyor: kilo almışsın yok vermişsin, fazla kas yapmışsın. İnanılmaz bir şey gerçekten.

Sağlıklı olmak güzel olmaktır

“Kilo almışsın!”, “Çok incesin!”, “Çok kaslısın!” – İnsanlar motivasyonları ne olursa olsun, vücudum hakkında yorum yapmaya bayılıyorlar. Bana “Kilo almışsın!” diyen kişi, son derece sevimli bir şekilde kasla yağı birbirine karıştıran annem. Bana “Bir deri bir kemiksin.” Diyen insanlar genellikle kendi kilolarıyla baş etmekte zorlanan kızlar ya da benim hiçbir şey yemediğimi düşündükleri için sağlığımdan endişe eden dostlarım. Ama ben yemek yiyorum. Size hayatımda hiçbir zaman diyet yapmadığımı söylemiştim.

Sadece sağlıklı besleniyorum. Yalnızca partilerde ve özel birisiyle dışarı akşam yemeğine çıktığımda içki içiyorum ve en önemlisi: Sıkı antrenman yapıyorum. Sahip olduğum fiziği yaşadığım hayat tarzına borçluyum ve başkalarının bu konuda ne düşündüğü umurumda değil. Benden başka hiç kimse vücudumu beğenmek zorunda değil. Kaslarımı çok seviyorum ve şu anda hiç olmadığım kadar formdayım. Üstelik kendimi her şeyimle %100 bir kadın gibi hissediyorum.

Bu günlerde herkesin ağzından “Güçlü olmak güzel olmaktır” sözünü duyuyorum. Ancak esas önemli olan şey SAĞLIKLI olmak. Büyüme hormonu kullanıp inanılmaz derecede güçlenebilirsiniz fakat bence bu hiç sağlıklı değil. Model olarak doğmuş ve yapısal olarak ince olan kadınlar tanıyorum. Lisede çok ince ve uzun olduğu için “Örümcek” olarak isim taktıkları Annette adında bir kız tanıyordum. Bana sürekli olarak kilo almak için ne yapması gerektiğini soruyordu. Çok fazla yemesine rağmen metabolizması hızlı olduğu ve boylu olduğu için erkeksi görünümünden bir türlü kurtulamıyordu. Ona sürekli olarak çok güzel olduğunu ve diğer insanların yorumlarını kafasına takmamasını söylüyordum. Birkaç yıl sonra Annette bir İsviçre ayakkabı markasının YÜZÜ oldu.

Ben “Sağlıklı olmak güzel olmaktır” diyorum. Eğer sağlıklı beslenirseniz ve düzenli olarak spor yaparsanız, olabileceğiniz kadar güzel olursunuz. Ancak bunun da ötesinde bir şey var. İnsanların beni kalın kışlık kıyafetlerimin içindeyken durdurup çok güzel olduğumu söylemelerinin nedeni formda olan vücudumu görmeleri değil. Bunun nedeni yüzümün ya da gözlerimin aşırı güzel olması da değil çünkü dışarıda benden güzel bir sürü kız var! Bana güzel olduğumu söyleyen bu insanların hepsi kendime olan güvenimi, iç huzurumu ve mutluluğumu görüyor. Her zaman enerji doluyum ve en kötü zamanda bile kendimi iyi hissedecek bir şeyler bulmayı beceririm. Sahip olduğum şeylerin farkındayım: İki muhteşem çocuğum, iki kız kardeşim, beni seven ebeveynlerim, gerçek dostlarım, sağlığım, muhteşem bir işim, yüksek kalitede bir yaşantım ve harika bir ülkede bir evim var. Hayat bana karşı bu kadar cömert davranmışken nasıl mutsuz olabilirim ki? Etrafımdaki bir sürü erkek ve kadının mutluluğu yakalamakta zorlandığını görüyorum. Aramızdan kaç kişi gerçekten mutlu olduğunu söyleyebilir ki? Kendinize sorun: MUTLU MUSUN?

Keşke insanlar olaylara benim gözümden bakabilseydi. İyi şeylere odaklandığınız zaman hayat çok kolaylaşıyor. Pozitif şeylere odaklandığınız zaman başınıza olumlu şeyler geliyor çünkü işin kanunu bu: Pozitif insanlar mutluluk mıknatısıdır. Eğer enerjiniz iyiyse hayatınıza iyi insanları çekersiniz. Benim hayattaki felsefem böyle. Bu felsefeye sonuna kadar bağlı olduğum için de diyete karşıyım. Diyet yapan birisi nasıl mutlu olabilir ki? Diyet yapan kişi bundan nefret ettiği için mutsuz olmaya mahkûmdur. İnsanların bu yüzden, sağlıklı yemeklerin gerçekte de ne kadar harika olduğunu keşfetmeleri ve sabah yedikleri omlet ile içtikleri kahvenin tadına varmaları lazım. Ayrıca “Off, şimdi koşu bandının üstüne çıkıp 600 kalori yakmak zorundayım!” diye düşünmek yerine “Evet! Bugün bacak günü ve ben kaslarımdaki yanmayı ve gelişmeyi hissetmek için sabırsızlanıyorum” diye düşünmesi lazım.

Bu blogu yazmamın nedeni insanları spor yapmaya teşvik etmek. İnsanlar spor söz konusu olunca bin türlü bahane üretiyorlar ve onları mutluluğa görebilecek olan çok önemli bir şeyden kendilerini yoksun bırakıyorlar. Sadece bir kere deneyin. Olmaz mı?