Artık Bahaneler Yok
Pek çok kadın, nasıl oluyor da çocuklarımla vakit geçirmeye, işe gitmeye, bloğumu yazmaya ve her gün spor yapmaya vakit bulabildiğimi soruyor.
Pek çok kadın, nasıl oluyor da çocuklarımla vakit geçirmeye, işe gitmeye, bloğumu yazmaya ve her gün spor yapmaya vakit bulabildiğimi soruyor. Bir öncelik sırası yapıp, günümü ona göre planlıyorum. Diğer kızlar kuaföre giderken, ben spor salonuna gidiyorum.
Pek çok insan saatlerce antrenman yaptığımı düşünüyor ama bu doğru değil. 45-60 dakikalık bir antrenman fazlasıyla yetiyor. Bahse varım sizin de bu kadar vaktiniz vardır ya da daha kısa aralıklar halinde spora vakit ayırabilirsiniz. Biraz hareket etmek, bütün gün hareketsiz kalmaktan iyidir.
En popüler bahanelere şöyle bir bakalım. Takipçilerimden bazıları spor kulübü üyeliğini karşılayamadıklarını söylüyorlar. İlla bir fitness tesisine gitmenize gerek yok. Her yerde antrenman yapabilirsiniz. Evinizden çıkıp koşun, sokakta, ormanda veya deniz kıyısında yürüyün. Kendi vücut ağırlığınızla yapabileceğiniz onlarca hareket var. Dambıl ve makinelere ihtiyacınız yok.
Benim vaktim yok da en sık duyduğum sözler arasında. Bunu söyleyen insanlar her gece 10-11 arasında bir dizi izleyecek vakti bulabiliyor. Yani konu vaktin olup olmaması değil, önceliklerin ne olduğu. Eğer siz de aynı bahaneyi paylaşıyor ve dizinizden vazgeçmek istemiyorsanız tamam. Bu durumda televizyonun karşısına bir koşu bandı koyabilir ya da dizinizi izlerken direnç bantları ya da dambıllar ile kuvvet antrenmanı yapabilirsiniz.
Çok yorgunum, ise insanları spor salonuna gitmekten alıkoyan bir başka cümle. İnanması güç olabilir ancak antrenman yapmak enerjinizi yükseltir. Artan oksijen alımınız ve vücudunuzun salgıladığı mutluluk hormonları sayesinde kendinizi daha iyi hissedersiniz. Spor salonundan çıktığınızda daha enerjik ve mutlu olursunuz. Eğer mesaiye takılma olasılığınız varsa, işe gelmeden önce sabah ya da öğle aranızda antrenman yapmayı düşünebilirsiniz.
Annelik çok zor bir meslek. Bu konuda hepimiz hemfikiriz. Eğer çocuklarınız okula gitmiyorsa ve onları emanet edebileceğiniz kimse yoksa onlarla birlikte spor yapın. Bebekken Zoe ve Noah’yı dambıl olarak kullanmıştım ve ikisi de buna bayılmıştı. Yeni yürümeye başlayan çocuğunuzu bebek arabasına koyabilir ve parka tempolu bir şekilde yürüyebilirsiniz. Çocuğunuz oyun oynarken siz de onun yakınında squat ya da lunge yabilirisiniz.
Egzersiz yapmak çok sıkıcı! Cümlesi, genellikle derin bir iç çekişle beraber söyleniyor. Kişisel bir antrenör ya da bir arkadaş edinip onunla antrenman yapın. Eğer kapalı spor salonunda duramıyorsanız dışarı çıkın, koşun, bisiklete binin ya da paten kayın. Sevdiğiniz bir aktivite bulun.
Belki eskiden son derece fit bir vücudunuz vardı ama ameliyat olmanız gerekti ya da çocuk doğurdunuz ve spor kariyeriniz noktalandı. Yeniden başlamam mümkün değil diye düşünüyor olabilirsiniz. Spora geri dönmenin en güzel yollarından biri partneriniz ya da arkadaşınızla yapacağınız gece yürüyüşleri olabilir. Havuzda yüzebilir veya evinizin konforunda şınav ve squat yapabilirsiniz.
Eğer siz de spor kulübüne üyelik yaptırdıktan sonra üç kere gidip sporu bırakanlardansanız, kesinlikle sizi kontrol edecek bir arkadaş ya da kişisel antrenör edinmelisiniz. Kendinize kısa vadeli ve yapılabilir hedefler belirleyin. Spor kulübüne düzenli olarak gitmek bile bir başarıdır!