İnce kalmamın Sırları
Tabi ki ben de yaşlanıyorum ama çok şükür, kilom sabit ve vücudum pek değişmiyor. Size yaptıklarımı anlatayım.
Sinemaya gitmeden önce İtalyan menüsünden makarna söylüyorum, bir kadeh kırmızı şarap içiyorum ve koca bir kup dondurma yiyorum. Bütün bunlara rağmen nasıl kilo almadığımın sırlarını sizinle paylaşmak isterim.
- RESTORANDA YEDİĞİNİZ YEMEKLERİN SAYISINI EN AZA İNDİRİN. Eğer kahvaltınızı salatalık, domates ve omlet ile sınırlayabilirseniz oldukça sağlıklı beslenmiş olursunuz. Ancak öğle yemeği ve akşam yemeğinde sağlıklı beslenmek son derece zor olabiliyor çünkü ben de sadece bir salata yedikten sonra kendimi doymuş hissetmiyorum. Bu yüzden iş yemeklerinden mümkün olduğunca kaçınıyorum.
- YEMEĞİMİN TADINA VARIYORUM. Ben hiçbir zaman kalori hesabı yapmadım. Bir kase dondurulmuş yoğurdun içinde ya da bir elmada ne kadar kalori olduğunu bilmiyorum. Benim için önemli olan tek şey, hangi yemeklerin sağlıklı, hangilerinin ise sağlıksız olduğunu bilmek.
- ASLA DİYET YAPMIYORUM. Ben hayatım boyunca diyet yapmadım. İsviçre’de yaşadığım zamanlar vücudumdaki yağ yüzdesi daha yüksekti. Çünkü o zamanlar makarna ve ekmek ağırlıklı besleniyordum. Akdeniz tipi beslenme, bana çok daha sağlıklı ve çeşitli sebze yemekleri sunuyor.
- ÇOK YİYORUM. Tonla yemek yediğime inanmayanlar erkek arkadaşıma sorabilir! Hala yediğim porsiyonları gördüğü zaman erkek arkadaşımın aklı çıkıyor. Elbette çoğunlukla sağlıklı besinler tüketiyorum.
- HİÇBİR YİYECEK KÖTÜ DEĞİLDİR. Canınızın çektiği her şeyden yiyebilirsiniz ancak yediğiniz miktara dikkat etmek zorundasınız. Salata ve sebzelerden kiloyla yiyebilirsiniz ancak çikolata ya da cheesecake yiyeceğiniz zaman bunu küçük bir parça ile sınırlamak zorundasınız.
- ARKADAŞ BASKISINA BOYUN EĞMİYORUM. Öğle yemeği yediğim kişi kendisine bir kadeh şarap söylediği zaman kendimi ona eşlik etmek zorunda hissetmiyorum. Çocuklarımla beraber gittiğimiz her doğum günü partisindeki pastaları da yemiyorum. Canım çektiği zaman ve sadece kendim istediğim zaman yemek yiyorum.
- ÇOK UYUYORUM. Uykusuzluk çektiğim zaman çok daha fazla yemek yediğimi fark ettim. Yapılan araştırmalara göre uykusuzluğun hormon dengesini bozduğu ve kişiyi yüksek kalorili besinlere ittiği kanıtlanmıştır.
- RAHAT DAVRANIYORUM. Pizza ya da tatlı yediğimde kendimi asla suçlu hissetmiyorum. Çok sıkı antrenman yaptığım için ve genellikle sağlıklı besinler tükettiğimden, canım ne zaman isterse tatlı yeme hakkına sahibim. Ne istersem yiyip keyfine vardığım bir günün ardından normal beslenme tempoma geri dönüyorum.
- MEYVE SUYU VE DİYET İÇECEKLER TÜKETMİYORUM. Kışın çok su içiyorum ve sürekli bitki çayı tüketiyorum. Meyve suyu içip meyvenin liflerini ziyan etmek yerine, meyvenin kendisini yemeyi tercih ediyorum. Zoe’ye hamile olduğum zaman diyet kola içmeyi tamamen bıraktım. Çünkü vücudum artık kolayı kabul etmez hale gelmişti.
- ASLA TARTILMIYORUM. Evimde tartı yok ve spor salonuna gittiğim zaman da tartılmak aklımın ucundan geçmiyor. Kilo verme yolculuğunun başında olan insanlar için tartılmak iyi bir motivasyon kaynağı olabilir ama bir süre sonra insanın kilo vermesi duruyor. Hatta kasların kütlesi yağdan ağır olduğu için insan spor yaptıkça kaslanmaya başlıyor ve bu yüzden kilo alabiliyor.
- HER YERE YÜRÜYORUM. Spor salonuna, kahve dükkanına veya alışveriş merkezine yürüyerek gidiyorum. Yürümeyi çok seviyorum çünkü insan bu şekilde temiz hava alıyor, ilginç şeyler görüyor ve koşu bandındakinin aksine sıkılmıyor.
- ELİME GEÇEN HER FIRSATTA ANTRENMAN YAPIYORUM. Haftanın 4 ila 6 günü antrenman yapıyorum. Spor yapmak benim birincil önceliğim olduğu için günlük programımın içerisine bir şekilde sıkıştırıyorum. Bana mutluluk veren ve asla vazgeçemeyeceğim bir ilaç gibi.