Ben bir bağımlıyım!

Herkesin günün birinde normal bir birey olmadığını anladığı bir an gelir. Sporcu olmayan ve normal olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınızın “Hadi bu gece kız kıza dışarı çıkalım!” demesi genellikle insanı mutlu edici bir şeydir. Ancak böyle bir önerme karşısında benim aklıma ilk gelen şey “Ama ben alkol içmek istemiyorum!” oluyor. Sporla uğraşmayan insanlar, sporcuların vücutlarının alkol ve yağlı gıdalara iyi tepkiler vermediğini anlayamıyor.

Neyse ki etrafımda sporla uğraşan fit arkadaşlarım ve ben maden suyumu içerken şarabını yudumlamaya aldırış etmeyen insanlar var. Aşağıdaki testi yapın ve siz de spor bağımlısı olup olmadığınızı görün. İşte ben sporcu olduktan sonra değişen şeyler:

ALKOL. Arada sırada bir kadeh kırmızı şarap içmekten keyif aldığımı itiraf etmeliyim. Taze meyvelerle hazırlanmış içkileri de çok severim. Ancak kesinlikle bana hiçbir şekilde iyi gelmeyecek, tadından da nefret ettiğim şeker ve şurupla hazırlanmış içkilerden hoşlanmıyorum.

RESTORANLAR. Artık dışarıda yemek hoşuma gitmiyor. Bir vejetaryen olarak suşiden çabuk sıkıldım ve sağlıklı beslenmek istiyorsanız, yemek için tek seçeneğiniz salata. Salatanın üstü tahıl ve peynir dolu olsa bile bir saat içinde acıkacağımı biliyorum.

FAST FOOD. Bir sürü arkadaşımın canı patates kızartması ve hamburger çekiyor. Ben ise bunlara dayanamıyorum! Çocukken bile bu tür yiyecekleri canım çekmiyordu. Kendim evde yapmadığım sürece pizzadan da hoşlanmıyorum.

TATLI. Tatlıya çok düşkünüm.  Koca bir pastayı tek başıma yiyebilirim. Ancak tatlılarımızı kendim yapıyorum. 

YAĞSIZ YEMEK. Yemek yaparken neredeyse hiç yağ kullanmıyorum. Yağ, şeker ve unsuz yapılan bir Muffin tarifi buldum. Kinoa ile yapılıyor.

CHIA PUDİNGİ. Chia, Maca, Kinoa ve haşhaş tohumlarını biliyorum ve onları kullanarak yemek yapıyorum.  Evimde ayrıca Stevia yaprakları da var ama bugüne kadar kullanmadım, genelde yemeklerimi meyveyle tatlandırıyorum.

BESLENME EĞİTİMLERİ. Çocuklarıma proteinlerin, karbonhidratların ve yağların ne olduğunu ve vücudumuzda ne işe yaradığını anlatıyorum.  

KÜÇÜK SİYAH ELBİSELER. Elbise ve yüksek topuklu ayakkabılar giymeyi seviyorum. Ancak kendimi en çok spor kıyafetlerimin içinde seksi hissediyorum.

ÖNCELİKLERİM. Eğer fotoğraf çekimim yoksa beni kuaförde göremezsiniz. Kuaförde çok sıkıyorum ve bana tam bir zaman kaybı gibi geliyor. Pedikürümü de kendim yapmayı ve oradan kazandığım vakti spor salonunda değerlendirmeyi tercih ediyorum.

DEPRESYON. Ben neredeyse yılın 360 günü mutlu halde gezen bir insanım. Sadece spor yapamadığım zamanlar çok mutsuz oluyorum.

ACIYI SEVMEK. Bazı insanlar antrenman yaptıktan sonraki kas ağrılarından şikâyetçi oluyorlar. Ben bu acıyı çok seviyorum çünkü bu acı bana, güzel bir antrenman yaptığımı ve güçlenmekten olduğumu gösteriyor.

MORLUKLAR. Bacaklarım kickbox derslerimin ardından morluklarla dolu oluyor. Yazın çok güzel göründüğünü söyleyemeyeceğim ama pek de umurumda değil.