Şeker krizine son!

Magnum dondurma, çikolatalı sufle, nutellalı ve tereyağlı beyez ekmek ve ardından arkadaşınızın geçen gün getirdiği ev yapımı kurabiyeler. Eğer canım şekerli bir şeyler çekerse, bütün bunları bir saat içinde yiyebilirim. Peki, bütün bunları yedikten sonra kendimi kötü hissediyor muyum? Suçluluk duymuyorum elbette ama enerji seviyemde olan değişikliklerin sonuçlarını hissediyorum. Bu yiyecekleri yediğimin ertesi günü spor kulübüne gittiğimde, vücudum yorgun düşmüş oluyor ve enerji seviyemin düşmüş olduğunu hissediyorum. Şeker krizlerinden nefret ettiğim için bu konuda biraz araştırma yaptım.

Öncelikle şeker krizine nelerin yol açtığını anlamak istedim. Sorumun cevabı gayet basitti ve her zaman, aşağıdaki nedenlerden birisi yüzünden oluyordu.

1. Bir şekilde yemek yiyemediğim için açlıktan öldüğüm zamanlarda
2. Aylık hormon dengesizliklerinde
3. Biri ya da bir şey beni üzdüğünde
4. Spor yapamadığım için canım sıkıldığında.

Açlık ve duygusal sıkıntıları, şeker ile telafi etmeye çalışıyordum. Araştırmalar, “tatlı” tatların, insanın doğumdan itibaren tercih ettiği tatların ilk sırasında geldiğini gösteriyor. Şeker tadı aynı zamanda bizi rahatlatan ve gevşeten endorfin hormonu salgılanmasını sağlıyor ve doğal yollarla insanı hoş bir haleti ruhiyeye sokuyor.

YANİ DOĞA BİZE KARŞI ÇALIŞIYOR. Alışkın olduğumuz “çıkıp bir koş” ya da “bir elma ye” tarzındaki tavsiyeler bizi şeker krizlerinden kurtarmaya yetmiyor.

İşte size bir kurbanın ağzından gerçekten işe yara yarayan tavsiyeler:

• Rafine şekeri hayatınızdan çıkartın. İçinde şeker, esmer şeker, früktoz, glukoz, maltoz, şurup ya da meyve suyu konsantresi olan her şeyden uzak durun.
• Tatlandırıcıları hayatınızdan çıkartın. Tatlandırıcılar da size kilo aldırır. Gerçek şeker vücudunuza yeterli miktarda kalori almış olduğu hissiyatını uyandırır. Ancak yapay tatlandırıcılar, tatlı reseptörlerinizi uyardığı için iştahınızı açar ve vücudunuz gelmesi gereken kalorileri açlık içinde beklemeye başlar. Sonuç olarak şeker krizine girersiniz.
• Doğal şeker alternatifleri olan bal, stevia ya da agavdan uzak durun. Vücudunuz bunlara da rafine şekere verdiği ile aynı tepkiyi verir.
• İşlenmemiş gıdalardan oluşan ve sebze ağırlıklı olan bir beslenme programınız olsun.
• Bolca su için. Suyunuzu çilek, elma ya da limon dilimleri ile tatlandırın.
• Elinizin altında tatlı bulundurmayın. Eğer dolabınızda ya da çekmecenizde, sağlıklı atıştırmalıklar yerine çikolata saklarsanız, şeker yeme fikri aklınıza daha sık gelecektir.
• Bir anda aşırı fazla şeker tüketmemek için en sevdiğiniz tatlıdan her hafta bir porsiyon tüketin.

Şeker krizine girdiğinizde sizi tatmin edecek alternatif tatlılar:
Yabanmersinli Krep: 200gr Kinoa. 1 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu. 375ml badem sütü, 2 adet serbest dolaşan tavuk yumurtası, ½ çay kaşığı kabartma tozu, ¼ çay kaşığı toz tarçın, bir avuç yabanmersini, 2 ezilmiş muz. Kinoa, süt ve keten tohumunu karıştırın. Bir saat boyunca sütün içinde bekletin ama bir gece önceden bırakırsanız daha iyi olur. Karışımı yumurta, kabartma tozu ve tarçın ile birlikte blendırdan geçirin. Yabanmersinlerini ve muz püresini de karışıma ekleyin ve altın sarısı rengi alana kadar tavada kısık ateşte pişirin.

Çikolatalı Dondurma: 1 adet donmuş muz, 1 yemek kaşığı şekersiz kakao tozu,  ¼ bardak badem sütü ya da hindistancevizi sütü. Malzemeleri krema kıvamına gelene kadar karıştırın. Üstüne çilek, ahududu, granola ya da fındık ekleyebilirsiniz.

Çikolatalı çilek: Çilekleri uzun barbekü şişlerine geçirin. Sadece bitter çikolataya batırın ve üzerine fındık kırığı ekledikten sonra cam bir kabın üzerinde beklemeye bırakın. Hediye olarak alışılmış olan çikolata ve çilek götürmek yerine, ev yapımı bir şeyler götürmek isterseniz, bu çileklerden harika birer hediye olarak da faydalanabilirsiniz.

Kendinizi doğal ve tatlandırıcı olmayan yiyecekler ile beslediğiniz sürece, şeker krizine daha az girersiniz. Bu krizleri önlemek için gereksiz miktarda şeker yemekten uzak durun. Ancak her an şeker krizine girecekmişsiniz gibi de hazırlıklı olun.